Sakız’ın 3 kasabası

Çeşme’de akşam yemeğine Çiftlik köye gittiğinde denizin hemen karşısında uzansan tutacakmışsın gibi bir kara parçası görünür. Güneş battıktan sonra, ufak ufak evlerinin ışıkları yanmaya başlar. Rüzgar gülleri seni selamlar, sanki mesafe yakınlaşır. Acaba karşısı yüzme mesafesi mi diye düşündüren Yunanlı’nın en tatlı adalarından: Sakız!

Sakız’a gidersen, bu 3 kasabayı görmeden dönme:

1- Kambos

Burası Sakız’ın zenginlerinin kasabası. Kırmızı taşlardan örülmüş devasa evlerinin etrafı uuup uzun surlarla çevrili. Sanki sen giremezsin der gibi. Ama sonradan öğrendik ki surların asıl sebebi bahçelerindeki limon ağaçlarını rüzgardan korumak içinmiş.

Kırmızı taşlı Kambos, alıştığın beyaz/mavi Yunan adalarına hiç benzemiyor, daha çok Güney İspanya gibi.

2- Mesta

Mesta, Bizans döneminden beri hiç bozulmadan kalan sur içi bir kasaba. Hem korsanlardan hem de Türklerden korunmak için tüm kasabayı surların içine kurmuşlar. Evler birbiriyle arkadaş, sokaklar da ayrılmamak için dip dibe duruyorlar.

3- Pyrgi

Sakız’ın masal kabası ise Pyrgi. Eski çağlardan gelen bir havası var. 15. yüzyılda Pyrgi’de yaşan halk, duyduğum en sanatsal halk! Evlerini önce beyaz boya ile sıvayıp sonra duvarı şekilli kazıyarak motifler yapmışlar. Bir de Sakız tarımı ile uğraşmışlar, hala da uğraşıyorlar. Dünyaları bembeyaz.

Pyrgi’de dolaşırken evleri fotoğraflara sığdıramadım, ben de videoya çektim. Kendisi aşağıda:

Sakız’la ilgili bana en çok sorulan sorulara gelirsek:

1- Nasıl gittiniz? Sabah Çeşme Marina’dan kalkan feribotla 25 dakika’da Sakız’a geçiyorsun.

2- Vize gerekli mi? Evet. Eğer Schengen’in yoksa, karşıya geçince kapıdan alman lazım ama çok sıra oluyor.

3- Araba kiralamak şart mı? Bence değil, uğraşmak istemezsen taksi de kiralayabilirsin aynı fiyata geliyor. Hepsi limanda sıra sıra bekliyorlar. Üstelik bir Yunanlı arkadaş da edinmiş oluyorsun.

4- Kaç gün kalmak lazım? Bence 2 gün yeterli ama denize Çeşme’de de girerim diyorsan günübirlik gidip dönebilirsin.

Instagramda Good City Guides!