First 9 Episodes of Good City Sounds

A project that is born in “Self Quarantine” times: Good City Sounds!

Imagine yourself in a beautiful moment, in your favorite city: sitting on a terrace in Paris, traveling by tram 28 in Lisbon or listening to street musicians under Barcelona Cathedral. All of these are possible through sounds and your creativity in dreaming.

Good City Sounds is the fastest way to travel with your own imagination.

Barcelona: Listening “Entre Dos Aguas”

Close your eyes. You’re under Gothic Cathedral Barcelona. You turn right to the narrow cobblestone street, and see a small crowd. 3 street musicians with guitars are preparing to play Entre Dos Aguas. You find an empty stair within the crowd to sit and list. Next 5 minutes are so magical.

Gozlerini kapat. Barselona’da Gothic Katedralí’nin altındasın. Kapının önünden sağa dönüyorsun ve dar, yerleri taşla döşenmiş bir sokağa giriyorsun. Köşede ufak bir kalabalık toplanmış. 3 sokak sanatçısı var; ellerinde gitarlar, “Entre Dos Aguas” çalmak için hazırlanıyorlar. Kalabalıktan sıyrılıp, katedralin merdivenlerinde ufak bir boşluk bulup oturuyorsun. Önümüzdeki 5 dakika boyunca müziğin ritmine kapılıp, büyüleniyorsun.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by wilari, on Youtube.

Biarritz, Watching Kids Surfing

Close your eyes. You’re at La Grande Plage, Biarritz. Sitting at the beach, your toes are buried under the warm sand. Kids are surfing with wedges. They are cheering every big wave with great enthusiasm.

Gözlerini kapat. Biarritz’de, La Grande Plage’desin. Sahilde oturuyorsun, ayak parmakların sıcak kumun altına gömülmüş. İçin ısınıyor. Küçük çocuklar denizde, dalgalara karşı sörf yapıyorlar. Her gelen büyük dalgayı coşkuyla karşılıyorlar. Sen de onları dinliyorsun.

Photography by, me, Good City Guides.
Sound by Surfing Biarritz, on Youtube.

Barcelona, Rushing to Dinner

Close your eyes. You’re in Barcelona, El Born neighborhood, on your way to dinner. Time is around 10pm. You’ll meet some friends for some drinks and tapas; starting at El Xampanyet. Then you’ll continue to Cal Pep and maybe later to Bormuth. You feel the breeze while motorcycles pass near you, and hear families and friends chatting as they walk the same street as you. You’re happy that you’re about to feast.

Gozlerini kapa. Barselona’da El Born mahallesindesin ve akşam yemeğine doğru yürüyorsun. Saat 10 civari. Arkadaşlarınla buluşacaksınız, ilk durağınız El Xampanyet, hem biraz tapas atıştırır hem de ayak üstü sohbet edersiniz. Eğer doymazsanız Cal Pep’te hatta belki de sonra Bormuth’ta sonlandıracaksınız yemeği. Yürürken ufak bir esinti hissediyorsun, yanından motorsikletliler geçerken. Çocuklu aileler ve arkadaş grupları da yanından, arkandan yürüyüp geçiyor. Mutlusun, az sonra kendine bir ziyafet çekmek üzeresin.

Photography by me, Good City Guides
Sound by, Nomadic Ambiance on Youtube

Paris, Sitting on a Terrace

Close your eyes. You’re sitting out a on a terrace in Saint Germain neighborhood, Paris. It’s around 6:30 pm, locals are leaving their offices and slowly filling up streets. Everybody is on the hunt for the perfect seat. You have been there early, already ordered a glass of wine, waiting for your friend. You hear locals laughing, eating, chit chatting around you.

Gözlerini kapa. Paris’te, Saint Germain mahallesindeki cafelerden birindesin. Hava güzel, terası açmışlar, sen de en güzel masalardan birini kapmışsın. Saat 6:30, Parisliler işten çıkmaya ve sokakları doldurmaya başladılar. Sen erkencisin, içki siparişini vermiş arkadaşının gelmesini bekliyorsun. Etrafındakiler sohbette; yemek yerken çıkan çatal bıçak sesini, gülüşmelerini dinliyorsun.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by Headphone Recorder, on Youtube.

Lisbon, Travelling by Tram 28

Close you eyes. Imagine, you’re sitting on the tram 28, travelling through cobbled streets of Lisbon. The driver is taking turns, playing his favourite songs; and you are sitting on a seat watching tiled buildings from the window. It’s just a 5 minute ride. You hear people speaking Portugese and think what a beautiful language it is.

Gözlerini kapat. Lizbon’un arnavut kaldırımı sokaklarında sallana sallana dolanan 28. tramvayın içindesin. Tramvayın sürücüsü sert dönüşler yapıyor, bir yandan da en sevdiği şarkıları çalıyor. Ve sen de camdan Lizbon’un seramik çini kaplı binalarını izliyorsun. Sadece 5 dakikalık bir yolculuk için tramvaya binmişsin. Etrafındaki insanların Portekizce konuştuğunu duyuyorsun ve kendi kendine ne kadar güzel bir dilleri olduğunu düşünüyorsun.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by “mjnuij” on Youtube.

Amsterdam, Riding on a Bike

Close your eyes. You’re in Amsterdam and its 8 A.M; riding on your bike to work. You just love this route; from your home in De Pjip to your office in Jordaan district. The weather is nice and clear, you get comfortable on your seat and put on your headphones. Music is not too loud, so you can hear the traffic. While riding to work, you pass by your favorites: Scandinavian Embassy, Bocca Coffee, Huis Marseille Museum, Burgerlijik, Libertine Comptoir de Cuisine and many more. You listen “Night Running” and “Nevermind” on repeat.

Gözlerini kapa. Amsterdam’dasın, saat sabah 8, evden çıktık ve işe gidiyorsun bisikletinle. Bu rotayı çok seviyorsun, evin De Pijp’de işinse Jordaan’da. Kısa, 6 dakikalık bir yol. Hava ılık ve temiz; seleye rahatça oturup kulaklıklarını takıyorsun. Müziğin sesi çok açık değil, trafiği de duyabilmen için. Bu rotada bisikletini sürerken, şehirdeki en favori yerlerinin önünden geçiyorsun: Scandinavian Embassy, Bocca Coffee, Huis Marseille Müzesi, Burgerlijik, Libertine Comptoir de Cuisine, ve diğerleri. Arka planda “Night Running” ve “Nevermind” tekrarda.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by Eray Video, on Youtube.

Bologna, Cheering to “Bella Ciao”

Close your eyes. You’re in Bologna, walking around old town. You pass by Caffe Terzi, walk down on Via Guglielmo Oberdan. You’ll be at La Stanze in a few minutes for the aperativo hour. Suddenly you realize Italians are singing, not far away from you. You change to another street, follow the sound and there they are: singing Bella Ciao!

Gözlerini kapa. Bolonya’dasın, akşamüstü eski şehir merkezinde yürüyorsun. Şehirde en sevdiklerinden Caffe Terzi’yi geçip Via Guglielmo Oberdan üstünden yürüyorsun. Birkaç dakikaya La Stanze’desin, tam aperatif saati. Bir anda sesler duyuyorsun, çok da uzaktan gelmiyor. Yan sokağa geçip sesleri takip ederek meydana varıyorsun; karşında İtalyanlar toplanmış Bella Ciao söylüyorlar! Sen de onlara eşlik ediyorsun.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by Luce for All, on Youtube

Barcelona, Hanging Around Parc de la Ciutadella

Close your eyes. You’re in Barcelona, hanging around Parc de la Ciutadella. Its a beautiful summer afternoon; families are having a picnic and groups of youngsters are chilling. Birds are singing and you’re just wandering aimlessly, breathing fresh air.

Gözlerini kapa. Barselona’dasın, Ciutadella parkında dolanıyorsun. Güzel bir yaz günü, saat öğleni gösteriyor. Küçük çocuklu aileler piknik yapıyor, gençler çimlere uzanmış sohbetteler. Kuşlar cıvıldıyor ve sen temiz havayı içine çekerken öylesine uzun uzun yürüyorsun.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by Watched Walker, on Youtube.

Madrid, Listening “Buena Vista Social Club”

Close your eyes. Tonight, you’ve planned the best night out. You met with friends for the tapas crawl at Sylkar (for spanish omelette) first, then Fide, El Doble and La Sastreria. For drinks, you head to Kike Keller which is a design shop in day, a hidden bar at night. Leaving Kike Keller, you’ve arrived to the venue where Buena Vista Social Club will play. It’s one of their last times, “The Adios Tour”. The crowd is happy and enthusiastic.

Gözlerini kapa. Efsane bir akşam planlamışsın. Önce arkadaşlarınla tapas barlara uğradınız tek tek – Sylkar ile başlayıp, Fide, El Doble ve La Sastreria’ya gittiniz. Hepsi aynı sokak üstünde zaten. Sonra Kike Keller’e geldiniz; burasi sabah dizayn dükkanı geceleri ise gizli bir bara dönüşüyor. Birşeyler içtikten sonra Kike Keller’den çıktın, konsere gidiyorsun. Buena Vista Social Club çalacak, en sevdiğin gruplardan ve bu onların son turları. Konser alanına geldin, kalabalık, insanlar mutlu ve heyecanla sahneyi bekliyor.

Photography by me, Good City Guides.
Sound by World Circuit Records.

Is ramen technically a chicken soup? Searching for answers in Amsterdam.

I am a big fan of Asian Cuisine without even discovering Asia. I once visited Bangkok for work, and stayed for a week; but that doesn’t count. Because I’ve only tried Khao Pad (fried rice) and Pad Thai (fried noodles), which is like 0.035% of whole Asian Cuisine. I was not a big eater back than.

Now, wherever I travel, I seek for it. Sushi, gyoza, dim sum, dumpling… Bring them on! And of course, RAMEN! It seems on all European food magazines people are drown into ramen nowadays, slurping heady broth and savory noodles. 

In Amsterdam, I was with my friend Jasmin, who happens to be a chef (lucky me!). After our second ramen place, I asked her whether ramen is technically a chicken soup; and she said “NO” and looked at me like I was nuts. I guess she re-considered our friendship at that moment. But with my significantly less knowledge about culinary terms, I sincerely believe ramen is kind a chicken soup, just much much better! 

What is ramen? It is a typical & traditional Japanese food; where variety of noodles are bathed and served in variety of soup stocks. Stock recipes differ from chef to chef; therefore there are infinite varieties of Ramen. Its delicious, a taste that is familiar yet exquisite in each slurp depending on how the stock is seasoned or reduced. It’s a new addition to street food trend!

What about our ramen discoveries in Amsterdam?

No1: Vatten Ramen

Owner is Hideto Kawahara, founder of “Hide-Chan Ramen” in Japan. He was born and raised in Kyushu, Japan’s 3rd largest island. When Japan was closed during Edo period, only Kyushu was trading with Netherlands. To honor that relationship, he decided to open Vatten Ramen in Amsterdam. Prices are reasonable and flavorful is incredible! 

Try their special, Vatten Tonkotsu Ramen. Rest of the menu is here.

No2: Fou Fow Ramen 

Fou Fow was not in our list, but seeing people que outside the door; it suddenly become the place we must eat at! We tried Shio Ramen and Tonkotsu Ramen; both were very tasty. The atmosphere is warm and cosy, which is ideal for cold Amsterdam days.

Do you have any favorite Ramen shops around the world? If yes, write to me!

Cheers,

Ozge

Ramen teknik olarak tavuk suyu çorbası mıdır? Amsterdam’da cevap arıyoruz.

Daha Asya’yı keşfetmeden Asya Mutfağı’nın büyük hayranıyım. Bir kez iş için Bangkok’u ziyaret etmiştim ve bir hafta kalmıştım; ama bu ziyaretle keşfetmiş sayılmam. Çünkü sadece Khao Pad (kızarmış pilav) ve Pad Thai (kızarmış noodle) denemiştim, ki bu da tüm Asya Mutfağı’nın %0,035’i kadardır herhalde. O zamanlar yemeye bu kadar düşkün değildim.

Şimdi, nereye gitsem, gözüm Asya restaurantlarında. Suşi, gyoza, dim sum, dumpling… Hepsi benim bebeğim! Ve tabi ki, RAMEN! Şuan Avrupa’da çıkan “Bon Appétit“, “Epicurious” gibi dergilere bakın, herkes ramen hakkında konuşuyor. Kafayı kırsan evde de yapabileceğin reçetelerin dolaştığı bir ortamda ramenin meşhur olması çok mantıklı.

Amsterdam’a Yasemin’le birlikte gittik. Kendisi şef olduğu için sürekli yemekle ilgili sorularıma maruz kalıyor. İkinci Ramen restaurant denememizden sonra ona, “Ramen teknik olarak bir tavuk suyu çorbası mıdır?” diye sordum; bana deliymişim gibi bakıp “hayır” dedi. O an, arkadaşlığımızı yeniden değerlendirmiş olabilir. Aşçılıkla ilgili ondan baya daha az bilgim olduğu kesin, ama yine de ramen bana çok çok iyi yapılmış bir tavuk çorbasını andırıyor.

Ramen nedir? Tipik ve geleneksel bir Japon yemeği; en temel malzemeler erişte ve et / balık suyu. Hem eriştenin hem de suyunun binbir yapılış şekli var; bazıları acı olurken bazıları da zencefil katıldığı için ekşi oluyor. Miso ve soya sosu suyunun içine kullanılıyor. Bazı restaurantlar et sulu isteseniz dahi içine bir miktar balık suyu da ekliyorlar. Üstü de yeşil soğan, “kayısı” kıvamında haşlanmış yumurta, deniz yosunu gibi çeşitli malzemelerle süsleniyor.

Gelelim Amsterdam’daki Ramen Restaurantı keşiflerimize:

No1: Vatten Ramen

Sahibi Japonya’daki “Hide-Chan Ramen” in kurucusu Hideto Kawahara. Japonya’nın 3. büyük adası Kyushu’da doğmuş ve büyümüş. Japonya, Edo döneminde ticarete kapalıyken, Kyushu adası sadece Hollanda’yla ticaret yapıyormuş. Bu ilişkiyi onurlandırmak için bir ramen restaurantı da Amsterdam’a açmaya karar vermiş Kawahara ve Vatten Ramen doğmuş. Fiyatları makul ve inanılmaz bir lezzet patlaması vaadediyor!

Buraya giderseniz Özel Vatten Tonkotsu Ramen’i deneyin. Menünün geri kalan kısmı ise burada.

No2: Fou Fow Ramen


Fou Fow bizim listemizde değildi, ama kapıda sıra bekleyen insanları görünce denemezsek olmaz listemize girdi. Shio Ramen ve Tonkotsu Ramen’i denedik; ikisi de çok lezzetliydi. Soğuk Amsterdam günlerinde içinizi ısıtacak cinsten; samimi ve rahat. 

Sizin favori ramencileriniz var mı? Varsa, bana yazın!

Görüşürüz,

Özge

Amsterdam Like a Local

(Türkçesi için yazının en aşağısına inebilirsin)

When the travel bug hits you and you’re looking for a European gateway, look no further than Amsterdam. From culinary landscape to art scene; the city has a lot to offer. The locals are forward-thinking, relaxed and not in a rush. Each time I visit, the city is always refreshing with new openings around every corner.

Below I’ve given you my Amsterdam city guide along with my favorite coffee, eats, drinks, and shops. The list works best if its your second or third time in the city. If you’re a first timer – make sure to visit some of the historical landmarks as well.

If you make it down to the guide, you’ll see a little surprise video from my Amsterdam visit.

Breakfast & Brunch:

Dignita

Best brunch experience I had in Amsterdam! There are 2 branches; I visited the new location at Hoftuin, within the gardens behind the Hermitage Museum, and it’s like a dream came true! Must try: Zucchini & Chickpea Fritter, served with minted yogurt, grilled halloumi, a free-range poached egg, cashew nut dukkah, lime and a wedge of fresh avocado.

7826e541-1176-4dee-8f65-34839dc8bd42

Little Collins

It has Australian fresh roots with American inspired serving menu located in the popular de Pijp area. Few items on the brunch menu but all of them worth having.

Libertine Comptoir de Cuisine

New opening! Everything is served on a crispy but fluffy brioche bread. I wanted to taste the lobster one; but it was finished. Instead I tried salmon & cream cheese plus nutella & banana – both of them were heavenly!

Pluk Amsterdam

Shop & brunch at the same time.

Coffee:

Toki

Toki works exclusively with Berlin-based Bonanza Coffee Roasters to source their coffee beans; and they serve really fine coffee. Interior gives you warm and friendly feelings; its not hard to understand why Toki is the most instagrammed coffee shop of the city.

 

Scandinavian Embassy

This place combines food & coffee and clothes with chic Nordic vibe.

Bocca Coffee Roasters

Locals’ favorite. I can easily say they had the best coffee that I’ve had. No wonder how they won the European Coffee Award for best artisan roaster in Europe. You’ll find the most talented baristas in town!

9021da4a-9353-4d00-8ae5-0069b9376362

Lot Sixty One

Super popular spot with good coffee and tasty treats.

Café Jaren

Not the best coffee nor food; but they have the most pleasant setting just next to the canals. You may enjoy a sunny day with the locals.

 

Shop:

Wildernis

Wildernis is every green-thumbed plant lovers dream (even if you’re not really into plants, this place is definitely worth a visit)! Plants hanging from the ceiling, cacti of all sizes.. Its a challenge to leave empty handed.

Noordermark

Every Saturday morning, the Noordermarkt square near Amsterdam Central Station is transformed into an organic farmer’s market boasting fresh and tasty products like cheeses, eggs, fresh fish, bread, honey, herbs, spices, nuts, mushrooms, fruits, flowers and so much more.

Cotton Cake

Minimalist design at its best.

Gathershop

Located in the Hallen, a former tram depot turned food/shop Walhalla in Old West, you’ll find the wonderful celebration of makers and creators that is Gathershop.

Anna + Nina

I regret that I didn’t take any photos while shopping at Anna + Nina! I must be captured in old-world style interiors and accessories. Take a look from their website, link here.

Things I Like Things I Love

I just loved the name! Like every little boutique in Amsterdam, you’ll find something for yourself.

Food & Dessert:

de Foodhallen

De Foodhallen is the new culinary sensation in Amsterdam. In an industrial style setting with varieties of food trucks; you’ll definitely find something for your taste buds. From Vietnamese and Indian street food to Turkish and Italian dishes; make your choice!

Café George

A classic French brasserie with a cool atmosphere. Stop by to meet with friends, to eat iconic Steak Frites, to have wine and cheese delight.

BurgerLijk

Gourmet burger is not new to the Amsterdam scene. Believe me, you’ll see so many signboards that claim “the best burger in town”. I say you should try Burgerlijk!

Van Stapele

White chocolate filled dark cookie. You’ll be addicted.

De Kaas

Farm-to-table restaurant with an exceptional experience. If you’re celebrating a special occacion or you just want to feel special – take a ride to de Kaas.

Lotti’s

Buzzing restaurant and bar; serving up fresh dishes and artisan cocktails from early morning until late.

Sea Food Bar

A huge chunk of Amsterdam’s food scene is achingly cool, and Sea Food Bar is one of them (by the way I think this is my best food shot!)

Amsterdam’da Lokal Olmak

Seyahat etmeye karar verdiğinizde ve bunun için Avrupa’yı düşündüğünüzde mutlaka Amsterdam’ı en geçmeyin. Mutfağından, sanat ve tarihine şehrin size sunabileceği çok şey var. Amsterdamlı’lar oldukça rahat ve medeni insanlar. Hiçbir şey için acele etmiyorlar. Her ziyaretimde yeni yerler açılmış oluyor bu da başka bir artısı!

Aşağıda en sevdiğim kahve, yemek, içecek ve mağazalarla birlikte Amsterdam şehir rehberimi bulabilirsiniz. Bu listeyi şehri ikinci veya üçüncü kez gezecekler için oluşturdum. Şehirdeki ikinci veya üçüncü  bulunuşunuzsa bu liste çok işinize yarar. İlk kez gidiyorsanız mutlaka tarihi yerleri de ziyaret edin derim.

Rehberin sonuna kadar gelirseniz, Amsterdam ziyaretimden küçük bir sürpriz video ile karşılacaksınız. Video çekmek çok kolay değilmiş, o yüzden beğenirseniz bana yazın lütfen 🙂

Kahvaltı & Öğle Yemeği:

Dignita

Amsterdam’da ki en iyi brunch deneyimi! 2 farklı şubeleri var. Ben Hermitage Müzesi’nin arkasındaki bahçenin içinde, Hoftuin’deki yeni yeri ziyaret ettim ve rüya gibi geldi! Naneli yoğurt ile servis edilen kabak & nohut mücver, ızgara hellim, poşe yumurta, kaju fıstıklı zahter, lime ve taze avocado.

Little Collins

Popüler olan Pijp bölgesinde yer alan Amerikan esintili servis menüsü ile Avustralya’yı hatırlatıyor. Brunch menüsü kalabalık değil ama hepsini denemeye değer.

Libertine Comptoir de Cuisine

Yeni açılmış bir yerdi ben gittiğimde. Gelen her şey gevrek ama kabarık bir börek ekmeği üzerinde servis ediliyor. Istakozun tadına bakmak istedim; ama bitmişti. Onun yerine somon & krem peynir artı nutella & muz denedim – her ikisi de ayrı cennet hissiyatı!

Pluk Amsterdam

Hem atıştırıp hem de alışveriş yapabileceğin bir mekan.

Kahve:

Toki

Toki, kahve çekirdeklerini Berlin merkezli Bonanza Coffee Roasters’dan temin ediyor ve gerçekten iyi kahve yapıyorlar. Mekan sıcak ve samimi bir izlenim yaratıyor. Toki’nin neden şehrin en çok etiketlenmiş kahve dükkanı olduğunu anlamak zor değil.

Scandinavian Embassy

Burası hem kahveleri hem yiyecekleri hem de şık kıyafetli çalışanları ile Nordik havası taşıyor.

Bocca Coffee Roasters

Yerlilerin favorisi. İçtiğim en iyi kahve olduğunu söyleyebilirim. Avrupa’nın en iyi artisan kahvesi dalında Avrupa Kahve Ödülü’nü nasıl kazandıklarını öğrenmek hiç şaşırtıcı olmadı. Şehirdeki en yetenekli baristaları burada bulacaksınız!

Lot Sixty One

İyi kahve ve leziz ikramlıklar için en popüler noktalardan biri.

Café Jaren

Sadece iyi kahve ve yiyecek için değil; meşhur kanalların manzarası eşliğinde keyifli bir atmosphere sahip. Lokallerle birlikte güneşli bir günün tadını çıkarmak için ideal bir mekan.

Alışveriş:

Wildernis

Wildernis her yeşil bitki severin rüyası olabilir. (Bitkilerle gerçekten ilgilenmeseniz bile burası kesinlikle görülmeye değer.)! Tavandan asılı bitkiler, her ölçekten kaktüsler .. karşı koyulması zor bir meydan okuma.

Noordermark

Her cumartesi sabahı, Amsterdam Merkez İstasyonu’nun yakınındaki Noordermarkt meydanı; peynir, yumurta, taze balık, ekmek, bal, baharat, kuruyemiş, mantar, meyve, çiçek ve çok daha fazlasını içeren taze ve lezzetli ürünlere sahip organik çiftçi pazarına dönüşüyor.  Muhteşem değil mi?

Cotton Cake

Minimalist dizaynı ile mükemmel diyebilirim. Görmenizde fayda var.

Gathershop

Hallen’de bulunan ve kullanılmayan bir tramvay deposu sanki Wallaha’da yer alan eski tarzda bir yiyecek ve alışveriş yerine dönüştürülmüş. Gathershop’lu yapımcıların ve yaratıcıların harika kutlamalarını burada göreceksiniz.

Anna + Nina

Anna + Nina’da alışveriş yaparken hiç fotoğraf çekmediğime çok pişmanım! Eski dünya tarzı iç mekanı ve aksesuarlarda kaybolmalıydım. Web sitelerine bir göz atın, link >

Things I Like Things I Love

Ben sadece ismi sevdim! Amsterdam’daki her küçük butik gibi, kendiniz için bir şeyler bulacaksınız.

Yemek & Tatlı:

de Foodhallen

De Foodhallen, Amsterdam’daki yeni mutfak deneyimi. Yiyeceklerin olduğu kamyonlar ile endüstriyel tarzda dekore edilmiş bir ortamda; kesinlikle kendinize uygun birşeyler bulacaksınız. Vietnam ve Hint sokak yemeklerinden Türk ve İtalyan yemeklerine kadar her şey mevcut siz sadece seçiminizi yapın gerisi kolay.

Café George

Havalı bir atmosfere sahip klasik bir Fransız pastanesi. Arkadaşlarla buluşmak, ikonik olan et ve kızarmış patateslerinden yemenin yanı sıra şarap ve peynir keyfi yapmak için mutlaka uğramalısın.

BurgerLijk

Gurme burger Amsterdam sahnesinde yeni değil. Bana inanın “şehirdeki en iyi burger” iddiasında çok fazla tabela göreceksiniz. Bense Burgerlijk’i denemeniz gerektiğini söylüyorum!

Van Stapele

Beyaz çikolata dolu bitter kurabiye.  Bağımlısı olacaksınız!

De Kaas

Çiftlikten masanıza uzanan olağanüstü bir restoran deneyimi. Eğer özel bir kutlama yapıyorsanız ya da sadece özel hissetmek istiyorsanız – Kaas’a doğru bir yolculuğa çıkın.

Lotti’s

Hem restoran hem de bar; sabahın erken saatlerinden gece geç vakte kadar taze yemek ve artizan kokteyller servis ediliyor.

Sea Food Bar

Sea Food Bar;  Amsterdam’ın yemek sahnesinin muazzam bir parçası ve oldukça havalı. Deniz mahsülleri sevenler, burayı mutlaka denesin!

Finally! 3 days in Amsterdam video: // Ve 3 günde Amsterdam video’su!

Have fun! // İyi eğlenceler!